TÜRKİYE TARİHİ BİR FIRSATIN EŞİĞİNDE KESİNLİKLE KARAMSAR OLACAĞIMIZ BİR GELECEK YOK ÖNÜMÜZDE. UMUTLU OLACAĞIMIZ BİR GELECEK VAR.
Vatan Partisi Genel Başkanı Dr Doğu Perinçek, Düzce de Üretim Kurultayında konuştu.
Zorluklardan büyük çözümlerle çıkmış bir milletiz. Önümüze aydınlık bakıyoruz umutla bakıyoruz.
Yurdun dört bir yanında yaptığımız bu kurultaylarımıza bu gün Düzce ile devam ediyoruz. Yakında Trakya da Çorluda gerçekleştireceğiz.daha sonra Doğu Anadolu illerinde gerçekleştireceğiz. Daha sonra doğu Karadeniz illerinde kurultaylarımızı toplayacağız.
Bu kurultaylarımızda üreticilerimizle, sanayicilerimizle, emekçilerimizle konuşuyoruz. Hepsinin söylediği iki kelime ile özetlenebilir. "BU BÖYLE GİTMEZ." 1980 lerde "dünya ya açılıyoruz" sözcükleri ile başlayan serbest piyasa ekonomisi ile gelen tüketim ve borçlanma ekonomisi ile 550 Milyarlara ulaşan dış borç yükü altında, Devlet borçlu Özel sektör borçlu, esnaf borçlu.Türkiye Cumhuriyeti Nüfus Cüzdanı taşıyan her kes borçlu. Kredi kartları ikinci Nüfus kağıdımız haline geldi.
Atatürklümüz "Köylü Milletin Efendisidir" sözüyle Üretimde efendi, Ekonomide efendi Siyasette efendi yaparak üreten ekonomiyi kurarak dünyada en hızlı gelişen iki ekonomiden biri haline gelmiştir.
1930 larda Devletçilikle Etibank lar Sümerbanklar kurularak sanayide Atılım başlatmıştır. 1980 lerde yerli sanayi üretimi kötülenerek üretici kambur ilan edilerek ithalat yoluyla yerli üretim çökertilmiştir. Yapılan ithalatlar hep borçlanarak yapılmış bu borçlanma altından kalkılamaz hale gelmiştir.
Şimdi Türkiye bu borçlanama ekonomisini sorgulama ve buradan bir kararla çıkma noktasına geldi.
Türkiye nin önünde önemli bir karar var. Türkiye nin önünde kaçınılmaz olarak "ÜRETİM EKONOMİSİNİ " İNŞAA ETME MECBURİYETİ" var. Onlar üreticiyi kambur ilan ettiler bizler Baş tacı ilan edeceğiz. Birinci temel felsefi çıkış noktamız Üreticimiz baş tacımız dır. Ne bahasına olursa olsun üreteceğiz. Birikim yapacağız ki o birikimlerle daha yüksek teknolojilerle ve daha düşük maliyetlerle üretebilelim.
Ekmek teknelerimizi, iş yerlerimizi koruyacağız. İflaslarla onların heba olmasını engelleyeceğiz. Gerektiğinde onları kamulaştırarak ya da kısmi kamulaştırmalarla yaşamasını ve istihdam etmesinin devamını sağlayacağız. Çalışanları işletmelere ortak yapacağız. Özel mülk sahibini de koruyacağız. Bu şekilde üç ayaklı karma bir ekonomi ile büyüyeceğiz. Üretimi ve refahı artırarak ekmek teknesini koruyacağız.
Önümüzde büyük zorluklar var. Bunu da halkımıza dürüst bir Devlet adamı sorumluluğuyla şekilde açıklayacağız. Ve zorlukları adil bir şekilde paylaştıracağız. Bu güne kadar olduğu gibi zorlukları yoksulların üzerine yıkmayacağız, paylaştıracağız. Zorlukları paylaştıran üreticilerin Milli hükümet dediğimiz siyasi iktidar çözümü de var. Tasarrufu artırmak zorundayız. Üretim ekonomisi yatırımla kurulur.
