Genel
Giriş Tarihi : 12-01-2020 18:01   Güncelleme : 12-01-2020 18:01

Şaşırmamak elde değil

Şaşırmamak elde değil

(2) 1920'de Türklere dayatılan Yunanistan'ın doğu sınırının, bugünkü Kanal İstanbul projesinin güzergahı ile benzerliği... (!)

13 Mart 1920 tarihli Sphere gazetesinde (ve sayısız kaynakta) verilen bu haritada X işaretli sınır, Osmanlı Devleti'nin Cihan Harbi öncesi sınırı. 1 no.lu sınır ise savaştan sonra Paris (sözde) Barış Konferansı ve sonrası planlanan Yunanistan sınırı Enos-Midia yani Midye-Enez Hattı. Fakat bu sınır daha doğuya çekilmiş ve 2 no.lu sınır olan Çatalca Hattı (yani kanal güzergahı), Yunanistan'ın doğu sınırı olarak kabul edilmiş. Böylece dikkat edileceği üzere Osmanlı Devleti, Avrupa'nın asırlardır umduğu üzere 1920'de Avrupa'dan aslında tamamen çıkarılmış olmaktaydı. Bunlar Sevr Anlaşması'ndan önce, 1920 Londra ve San Remo Konferansı'nda kabul edilmiş kararlardır ki Müslümanların tepkileri, Yunanların bu bölgeyi işgali, ayrıca nüfus üstünlüğünü elde edip bölgenin idaresini almak niyetiyle Rum çetelerin Türk nüfusunu azaltma yönündeki zorbalıkları neticesinde Türk göçü de bu kararlarda etkili olmuştur. Haritanın yayımından 3 gün sonra da İstanbul zapt edilmiştir.

Yazının başında ''Türklere dayatılan'' ifadesini kullanmamın sebebi, sınırı sonradan Çatalca hattına çekmekle Osmanlı Hükûmetine değil, Mustafa Kemal Paşa'ya bir ders vermek de istenmiş olmasıdır. Sadece Yunanistan'ın bu bölgede nüfus üstünlüğüne sahip olduğu iddialarının kabul görmesi sebebiyle değil, Kemal Paşa'nın milliyetçi hareketinin (Turkish National Movement) Mondros şartlarına karşı başlaması sebebiyle Konsey'in kararlarını sertleştirmesi neticesinde Yunanistan sınırının 2. no.lu bölgede kararlaştırıldığı ifade edilmekte ki böylece bir nevi gözdağı veriliyor. Başta, ''karartılmış alan hariç'' 1 no.lu sınıra kadar olan bölgede Osmanlı Hükûmetinin güya idaresine izin verilmesinin sebebi, Müslümanların tepkisinden çekinilmesi. Nitekim tüm dünyada, özellikle Hindistan'daki Müslümanlar, İstanbul'un Hristiyanların yönetimine geçmesine karşılar. Bu sebeple güya Osmanlı bu bölgede egemenmiş gibi gösterilmek istendi ki bunu özellikle İngiltere istemiştir.

Haberde İngiltere ve Fransa'daki gazetelerde Türklere asla merhamet edilmemesi gerektiğinin yazıldığı, Türklerin iğrenç oldukları, Hint Müslümanların Türklerin kendisine rağmen onlara destek verdikleri, Türklerin sadece Edirne'deki kutsal mabetleri himaye etmesine izin verileceği ve Mustafa Kemal idaresindeki Genç Türklerin imha edilmesinde duraksanmaması gerektiği nitekim devletlerin Genç Türkleri hafife aldıkları belirtilmekte.

Özellikle ''Greece Map 1920'', ''Chatalja Lines 1920'', ''Paris ve San Remo Konferansı'nda Çatalca'' şeklinde nette araştırılabilir ve Sevr Anlaşması maddelerinde de bu sınır görülebilir.

-Ertürk Özel-

Bahtiyar BodurBahtiyar Bodur

Genel Yayın Yönetmeni