MARŞLAR VE KAHRAMANLIK TÜRKÜLERİ
Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluşu’nun 100. Yılı etkinliklerinde, milli mücadele yıllarında büyük acılar ve büyük kahramanlıklara sahne olmuş Adapazarı’nın, düşman işgalinden kurtuluşunu konu alan, yönetmenliğini gazeteci Levent Bayri’nin yaptığı belgesel film Sakaryalılar’a sunuldu.
TİNGADER Sakarya Şube Başkanlığı tarafından Ofis Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinlikte, Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Öğretim Görevlisi İrfan Acar’ın gitarı eşliğinde marşlar ve SAÜ Devlet Konservatuvarı yüksek lisans öğrencilerinin bağlama ve klarneti eşliğinde ise halk ve kahramanlık türküleri seslendirildi.
Etkinliğe, Sakarya İl Milli Eğitim Müdürü Ebubekir Sıddık Savaşçı, Basın İlan Kurumu Sakarya Şube Başkanı İbrahim Çorbacı, Adapazarı Belediyesi CHP Meclis Üyesi Haluk Akbay, Sakarya Muhtarlar Federasyonu Başkanı Erdal Erdem, Türkiye Kuvayı Milliye ve Mücahitler Derneği Sakarya Şube Başkanı Abdülvasit Gürsoy ve dernek üyeleri, Sakarya Sivil Toplum Platformu Başkanı Av. Ü. Önder Döker, Sakarya Sivil Toplum Platformu Eş Başkanı Şeker-İş Sendikası Sakarya Şubesi eski Başkanı Oğuz Kalay, Afet Gönüllüleri Derneği Genel Başkan Yardımcısı Av. Ali Samet Özkurt, Afet Gönüllüleri Derneği Sakarya Şube Başkanı Mustafa Suiçmez ve dernek üyeleri, Dost Eli Farkındalık Derneği Madde Bağımlarıyla Mücadele Sakarya İl Başkanı Emriye Köse, Sakarya Eşraf Platformu Başkanı Faruk Kır ve yönetimi, Genç Düşünce Platformu Başkanı Erkan Azman, Büyükşehir Belediyesi Protokol Müdürü Kemal Dumanlıova, REMAX Hür Genel Müdürü Turan Çakar, Hukuk Danışmanı Av. Hakan Kılıç, Araştırmacı-Yazar Hüseyin Burak Uçar, Sakarya İnternet Yayıncıları Derneği Başkanı Hüseyin Pınarlı, Sakarya basın mensupları ve konuklar katıldı.
AÇLIŞ KONUŞMASINDA GÜNÜN ANLAM VE ÖNEMİ
Programın sunuculuğunu üstlenen TİNGADER Sakarya Genel Sekreteri Şule Bayri, açılış konuşmasında günün anlam ve önemini belirtti. Cumhuriyet’in, Türk ulusuna bırakılmış en büyük miras ve asla vazgeçilemez bir değer olduğunu vurgulayan Şule Bayri, vatandaşlara düşen görevin; Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü savunmak, özgürlük ve bağımsızlığını koruyup kollamak, iç ve dış tehditlere karşı duyarlı olmak olduğunu söyledi.
Bayri, yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:
‘‘Tarih 29 Ekim 2023… Bugün burada ülkemizin tarihî günlerinden birini daha yaşıyoruz…
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yıldönümü için, yani Cumhuriyetimizin doğum gününü kutlamak için toplanmış bulunuyoruz.
Bir asır önce, özgürlük ve bağımsızlığımız için verilen Milli Mücadele ve Kurtuluş Savaş gibi çok uzun ve meşakkatli bir sürecin ardından; Devlet yönetimini; kişilerin, ailelerin, bir zümrenin ya da sınıfın eline bırakmayan Cumhuriyet ilan edilmiştir…
Mustafa Kemal Atatürk, 29 Ekim 1923’de “Türk Milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare biçimi, Cumhuriyet idaresidir” diyerek ilan ettiği Cumhuriyet, Türk Ulusuna bırakılmış en büyük miras ve asla vazgeçilemez bir değerdir…
Cumhuriyet, aydınlanmanın adıdır. 100 yıl önce bugün yakılan bir meşaledir cumhuriyet… Kimsesizlerin kimsesi, Nene Hatunların, Sütçü İmamların, Hasan Tahsinlerin Müftü Ahmet Hulusilerin sesidir cumhuriyet…
Cumhuriyet emektir alın terinden akan. Namusuyla kazançtır hiç kimseye el açmadan. Bu yüzden yüzlerce fabrika kurulmuştur ülkemizde dört yandan. Cumhuriyet demir ağlardır. Bütün ülke kalkınsındır cumhuriyet…
Devletimiz, Cumhuriyetin verdiği güç sayesinde uluslararası camiada önemli bir yere sahip olmuş ve ilkelerinden ayrılmayarak, dünyanın saygın ülkelerinden biri haline gelmiştir.
Şimdibizlere ve gelecek nesillere düşen en önemli görev; Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü savunmak, özgürlük ve bağımsızlığımızı koruyup kollamak, iç ve dış tehditlere karşı duyarlı olmaktır…
Bu duygu ve düşünceler içerisinde herkesin Cumhuriyet Bayramını kutluyor… Milli mücadele kahramlarımız, gazi ve şehitlerimizi rahmet ve şükranla anıyoruz…
Cumhuriyetimizin 100. Yılı kutlu olsun…’’
KURTULUŞ BELGESELİ HAKKINDA SUNUM
Marşlar ve kahramanlık türküleri dinletiminden sonra ikinci bölümdeki konuşmasını yapan Şule Bayri, Adapazarı’nın Kurtuluş Belgeseli’nin seyredilmesi öncesi bu çalışma hakkında bir sunum yaptı. Belgeselde, bir milletin istiklal ve bağımsızlık uğruna verdikleri destansı mücadele ile bu toprakları vatan yapan ruhu, yeni nesiller öğrensin ve geçmişinden güç alarak geleceğe umut ve cesaretle baksın diye o günleri anlatan tarihi bir belsesel olduğunu anlatan Şule Bayri, ‘‘İşgalden Kurtuluşta; Kuvayi Milliye ruhuna vurgu yapılan bu belgeselde, milletin içinden doğan bu hareketin ülke savunmasındaki önemi anlatılıyor…
Tarih ve kültürünün yaşatılmasına önem veren ve bunu kendilerine bir vazife gören bir gurup Sakaryalı basın mensubunun ortaya koyduğu bu çalışma, umarız şehrimizin tarihine önemli bir kaynak teşkil edecek’’ diye belirtti. Sunumunda, kurtuluş savaşında Kuvayı Milliye’nin verdiği mücadelenin önemine vurgu yapan Bayri, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
‘‘Şehrimizin yakın tarihine ışık tutan, İstiklal Savaşı’nın unutulmazları arasında yer almış vatan kahramanlarının bugün hâlâ hayatta olan ve olmayan oğulları ve torunlarının tanıklığında, o acı dolu günlerin hatıralarını izleyeceğiz.
Adapazarı’nın işgal yıllarına ait dönemi hatırlayan nesiller artık aramızda değil… Onlar, kendilerinden sonrakiler özgür ve bağımsız yaşasınlar diye canlarını feda edip gittiler…
Milleti ve vatanı uğruna şehadete eren, o cepheden bu cepheye koşarken yaralanıp gazi olan, göğüs göğüse çarpışarak düşmanı yurdumuzdan kovan kahramanlarımızın varisleri bugün bizler için en değerli hazine… Bir gün onlar da aramızdan ayrıldıklarında hatıralarıyla birlikte kaybolup gitmesinler diye; bu şehri düşman işgalinden kurtaran kahramanların varislerinin anlatımında bir belgesel çekildi.
Bir kısa film tadında hazırlanan bu çalışma, inanıyoruz ki; hem tarihe önemli bir kayıt, hem de o kurtuluş kahramanlarımıza bir vefa borcu niteliğinde…
Anadolu’nun; Yunan, İngiliz, Fransız, İtalyan ve Ermeni birliklerince işgal edildiği ve Mondros Mütarekesi ile ağır koşulların dayatıldığı bir dönemde, çeşitli yörelerde Osmanlı ordusunun silahlarının alınıp dağıtıldığı günlerde doğan millî direniş örgütüne verilen isimdi Kuvâ-yı Milliye…
Milli kuvvetler… Yani bir milletin sahip olduğu kuvvetler.
Kuvayı milliye; Kurtuluş Savaşı sırasında ortaya çıkan, düşmanla en güç koşullarda mücadele eden ve bağımsızlık ruhunu simgeleyen bir hareketti…
‘Vatanım; ha ekmeğini yemişim, ha uğrunda kurşun..’ diyebilen, bütün bu insanları bir araya getiren de ‘Kuvayı milliye Ruhu’dur.
İşte Millî Mücadele bu ruhla verilmiş, İstiklal Harbi bu ruhla kazanılmıştır…
İşte, günümüzde asırlık bir çınar gibi dimdik ayakta durarak o ruhu yaşatan, Sakarya Kuvayı Milliye ve Mücahitler Derneği ve onun değerli başkanı rahmetli Dr. Muzaffer Coşkun başta olmak üzere, Osman Yavuz ve RuhiYassıbaş’ın, işgal altındaki yılları yaşamış babaları ve dedelerinin hatıralarını paylaştıkları o film…
“Özgürlüğün Kanatları Altında, İşgale Karşı Kuvayi Milliye Ruhu”
Bir asır önce yazılan kahramanlık destanı…
Dünyada emsali görülmemiş bir direnişin öyküsü…
Bir milletin küllerinden yeniden doğuşu…
‘Kurtuluş Savaşı’…
Hep beraber nefeslerimizi tutarak izliyoruz.’’