Sakarya’nın Hendek ilçesindeki SAG Hidrolik fabrikasında çalışan işçilerin sendikal hak mücadelesi, 12 Ağustos 2025’ten bu yana kararlılıkla devam ediyor. Birleşik Metal-İş Sendikası’na üye oldukları gerekçesiyle işten çıkarıldıklarını belirten işçiler, fabrika önünde direnişe geçti.
İtalya sermayeli SAG Hidrolik, Hendek Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteriyor ve Koç Holding’e bağlı Türk Traktör’e tedarik sağlıyor. İşçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası’nda örgütlenerek yasal çoğunluğu sağladı ve Çalışma Bakanlığı tarafından yetki belgesi verildi. Ancak işveren bu tespite itiraz etti.
Sendikaya üye olan öncü üç işçi, “ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık” anlamına gelen Kod 46 ile tazminatsız şekilde işten çıkarıldı. Bu uygulama, işçilerin itibarını zedelediği gibi, iş bulma şanslarını da ciddi biçimde etkiliyor.
Birleşik Metal-İş Sendikası Kocaeli Şube Başkanı Telat Çelik, süreci şu sözlerle değerlendirdi:
“Yetki başvurumuzun ardından işveren itiraz etti ve üç arkadaşımızı Kod 46 gibi yüz kızartıcı bir gerekçeyle işten çıkardı. Bu haksız ve hukuksuz uygulamaya karşı 12 Ağustos’tan bu yana direnişimiz sürüyor. Fabrikada kurulan ikna odaları, baskılar ve mobinge rağmen mücadelemizden bir kişi bile kopmadı. Bu mücadeleden zaferle çıkacağımız kesindir.”
Direnişe destek veren Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Sakarya Şubesi Başkanı Nedime Akbeniz ise kadın işçilerin maruz kaldığı baskılara dikkat çekti:
“Bu uygulamalar kadınların çalışma hayatından koparılmasına yönelik. Türk kadınları olarak Avrupa’dan önce kazandığımız haklardan geri adım atmayacağız. Direnen arkadaşlarımızın yanındayız, zaferi birlikte kutlayacağız.”
Vatan Partisi Sakarya İl Başkanı Melike Toy da direnişi ziyaret ederek şu açıklamada bulundu:
“Bir kadın işçi, düğününe bir gün kala yüz kızartıcı suç gerekçesiyle işten çıkarıldı. Bu, onun bir daha iş bulamaması anlamına geliyor. Çok acımasız bir davranış. Vatan Partisi olarak her zaman işçilerin, çiftçilerin ve üretenlerin yanında olacağız.”
SAG Hidrolik işçilerinin direnişi, sendikal haklar ve iş güvencesi konusunda Türkiye’deki emek mücadelesinin önemli örneklerinden biri olarak gündemdeki yerini koruyor.
