Köy Enstitülerinin yalnız eğitim tarihimizde değil, edebiyat tarihimizde de önemli bir ağırlığı vardır. Köy edebiyatı, gerçekçi edebiyatın birinci elden tanıklığını içerir. Hiç kuşkusuz bunların içinde önemli olanlardan biri Arifiye Köy Enstitüsü’dür.
Köyenstitüleri hakkında yeni yapılan çalışmalardan biri: ‘Uygarlığın Tuğlası Arifiye Köy Enstitüsü’ – Karabey Aydoğan.
Kitap Cengiz Bektaş’ın Sunuş’u ile başlıyor: “Karabey Aydoğan bana göre Köy Enstitülüdür. Enstitülerin kapanmasından hemen sonraki dönemde yetişse de bu böyledir. Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği’ne de baştan beri her türlü desteği veriyor. Onu belge toplayıcılığıyla da tanıyorum. Karabey, Ruhi (Su) ağabeyi en iyi biçimde yorumlar.”
Duvarlardan ibaret bir yapı değildir
Karabey Aydoğan’ın Önsöz’ünden: “Köy Enstitüleri giderek yazın dünyamızda ve gelecekle ilgili tartışmalarımızda daha çok yer almaya başladı. Bunun böyle süreceği anlaşılıyor. Hemen her yerde en çok tartışılan ve ilgi toplayan konulardan biri Köy Enstitüleridir artık. Arifiye Köy Enstitüsü’nün kurucusu, değerli eğitimci Süleyman Edip Balkır başta olmak üzere; Arifiye’de görev almış, okumuş, enstitüyü görmüş, haber yapmış pek çok kişinin, enstitü konusunda çeşitli kaynaklarda yazılarına rastlanabilir. Arifiye Köy Enstitüsü sadece eğitim öğretim verilen ve duvarlardan ibaret bir yapı değildir. Farklı topraklardan, kültürlerden kendi gelenekleri, mirasları, yaşama alışkanlıklarıyla gelen öğrenciler burada edindikleri teorik bilgilerin yanı sıra azımsanmayacak düzeyde bir ‘hayat bilgisi’ edinirler. Geleceğin nice öğrencilerine yol gösterecek, eğitim verecek, onların da hayatlarını aynı ilkeler çerçevesinde kurabilmelerini sağlayacak, Atatürk ilkelerine ve Cumhuriyet’in esaslarına bağlı, donanımlı birer eğitimci olarak yetişirler.” Kitapta ayrıca Arifiye Köy Enstitüsü’nü bitirenlerin de listesi yer alıyor. Kuruluşundan sonuna kadar enstitünün ayrıntılı bir tarihini bulacaksınız.