Halitosis (ağız kokusu) ağızdan veya burundan gelen, hem kişiyi hem de çevresindekileri rahatsız eden nefesteki çirkin kokudur.
Kötü ağız kokusu kişiler arası iletişimi
olumsuz etkilediği gibi, kişide sosyal baskı, psikososyal stres ve özgüven
problemleri olusmasına yol açmaktadır. HattaAğız Kokusu (Halitosis) bu
problemden ötürü sosyal ve bireysel izolasyonlar da görülebilmektedir.
Hastalar ya kendileri ya da çevresindekilerin ikazı sonucu, ağız kokusu için
hekimlere başvururlar. Diş çürükleri ve periodontal hastalıklardan sonra, diş
hekimlerine yapılan en sık basvuru nedeni, ağız kokusudur.
Son 35 yıl içinde, ağız kokusu ile ilgili bilgi birikimi giderek artmış,
tükürükte ve nefeste bakteriler tarafından üretilen uçucu sülfür bileşiklerinin
(USB) direkt ölçümü geliştirilmiş, kokunun kaynakları ve sebepleri daha net
olarak ortaya konabilmiştir.
Ağız kokusu herkeste görülür mü?
Kötü ağız kokusu toplumda sıkça ve her
yaşta görülmektedir. Yetişkinlerin en az %50’sinde hayatlarının bir döneminde,
özellikle sabah kalktıktan sonra sosyal olarak kabul edilemeyecek derecede ağız
kokusu vardır.
Yapılan araştırmalar, erkeklerde kadınlara oranla 3 kat daha fazla ağız kokusu
olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca, 20 yaş üzeri bireylerde de gençlere oranla
3 kat fazla gözlemlenmektedir.
Halitozis sıklığı %50 gibi yüksek bir oranda rapor edilmesine rağmen çok az
hasta tedavi için diş hekimine gelmektedir. Ağız kokusu problemi yaşayan
insanların, bu durumun tam olarak farkında olmamalarına, ‘koku paradoksu’
denilmektedir. Bununla beraber, erkeklerin yaklaşık % 50’sinin, kadınların
ise % 60’ının kozmetik ağız spreyi kullandıkları belirtilmektedir.
Yaşla birlikte ağız kokusu artar mı?
Orta yaş gurubundaki bireylerde özellikle sabahları şiddetli bir ağız kokusu görülmektedir. İleri yaş gruplarında ise kullanılan protezler, tükürüğün akışkanlığını yitirmesi ve sistemik hastalıklara bağlı olarak ağız kokusu artmaktadır.
Ağız kokusunun sebepleri nelerdir?
Ağız kokusunun sebepleri, patolojik veya
fizyolojik olabileceği gibi, bazı vakalarda her ikisi bir arada da olabilir.
Patolojik halitozislerin %80-90’i ağız, %10-20’si ağız dışı kaynaklıdır.
Dişeti ve mukoza hastalıkları, mantar ve enfeksiyonlar, dil ve dil kökü
tabakası (pas),
reflu ve postnazal (geniz) akıntı, kötü durumdaki implant ve protezler, diş
çürükleri
ve kötü dolgular, tükürükte azalma ve ağız kuruluğu, ağız kanserleri, yarık
damak, tonsil (bademcik) hastalıkları ağız kaynaklı sebepleri oluşturuyor.
Ağız ve diş sağlığım iyi olduğu halde bu koku nereden geliyor?
Ağız veya ağız dış kaynak ayırımını
yapmak için en kolay yol, ağız ve burun kokularını karşılaştırmaktır çünkü
halitosisin ağız dışı nedenleri düşünüldüğünde akla gelen ilk organ, burundur.
Burun solunumu, aslen tercih edilmesi gereken solunum tipidir. Halitozisin
etiyolojisinde önemli bir yeri olan ağız solunumu ise burun tıkanıklığı sonucu
meydana gelmektedir.
Koku, burundan kaynaklanıyor veya medikal sebeplere sahip ise ileri
değerlendirme için bir tıp doktoruna başvurulmalıdır. Biliyoruz ki burun
tıkanıklığının anatomik nedenleri arasında en sık görülenlerinden biri, septum
deviasyonudur. Septum deviasyonu olan bir hastada buna bağlı diğer burun
patolojileri de daha inatçı ve daha sık görülmektedir. Patolojiyi açıklayan
ağız kaynaklı bir neden yok ise, ağız kokusu olan bir hastada, septum
deviasyonunun ağız solunumu yaparak halitozise neden olabileceği mutlaka akla
getirilmelidir.
Ağız kokusunun fizyolojik nedenleri ise açlık, mensturasyon, sigara içiciliği,
kötü ağız hijyeni, yemek artıkları, yüksek protein içerikli gıdalar, soğan,
sarımsak, turp gibi odoriferöz yiyecekler, kahve, alkol ve bazı baharatlar.
Ağzımın kokmasını önemsemeli miyim?
Ağız kokusu, üst ve alt solunum yolu rahatsızlıkları, gastrointestinal sistem (mide-bağırsak), yemek borusu, karaciğer, otoimmün system (bağışıklık) ve kan hastalıkları, kronik böbrek yetmezliğI, lösemi, AIDS ve metabolik hastalıklar gibi hastalıkların habercisi olabileceğinden, ciddiye alınmalı, ağız kaynaklı değilse muhakkak doktora gidilmelidir.
Sigara kullandığım için ağzım kokar mı?
Sigara, doğrudan veya yol açtığı diş ve dişeti hastalıkları nedeni ile dolaylı halitozis sebebidir. Sigara dumanı, USB (uçucu sülfür bileşikleri) içerir. Aşırı sigara, kıllı dile yol açar, bu da tütün kokusunun ve gıda artıklarının tutulmasına sebep olur. Sadece sigaraya bağlı ağız kokusu 24 saat sürer. Dil sırtının, USB’nin oluşumundan sorumlu birinci kaynak olduğu bildirilmiş ve dil sırtındaki pasın temizlenmesinin USB oluşumunu azalttığı ortaya konulmuştur. En uzun süreli etkinliğin dil pasının temizlenmesi ile sağlandığı gözlenmiştir.
Ağızım kötü kokuyor; ne yapmalıyım?
Halitozis tedavisi; ağız hijyenine dikkat etmek, diş ve dil fırçalamak, dişlerin arasını temizlemek, dişeti iltihaplarını tedavi ettirmek esaslarına dayanır. ağız kokusu olan hastalar, sigara içmeyi azaltmaları için cesaretlendirilmeli, zararlı gıdalardan uzak durmalı, düzenli aralıklarla beslenmeli, diş doktorlarını 6 ayda bir ziyaret etmelidirler.
Dilimi neden fırçalamalıyım?
Dişlerden plağın uzaklaştırılması için
pek çok ürün kullanılırken, üzerinde ağız kokusu oluşturan milyonlarca bakteri
barındıran bir organın, yani dilin temizliği ihmal edilmiştir.
Dilin arka sırtı bakteri örtüsü ile kaplıdır. Yutkunmak ve pek çoğumuzda olduğu
gibi yumuşak diyetle beslenmek bu örtüyü kaldıramaz, sonuçta beyaz-gri ve
mikroorganizmadan zengin bir tabaka orada bozulmadan kalır.
Dildeki bu katmanın kokuşması sırasında olusan hidrojen sülfit ve metil merkap,
doğrudan ağız kokusuyla ilişkilidir. Bu nedenle, dilin fırçalanmasi en az
dişlerin fırçalanması kadar önemsenmelidir.
Dil yüzeyinin kazınması için plastik dil kazıyıcıları ve küçük fırçalar dizayn
edilmiştir. Bunlar, özellikle bulantı refleksi olan hastalar için kolaylık
sağlar. Dil olabildiği kadar dışarı çıkarılır, dil temizleyici/kazıyıcı dilin
olabildiği kadar arka bölgesine yerleştirilir ve kuvvet uygulayarak öne doğru
yavaşça çekilir. Halitozisli hastalar bu işlemi günde birkaç kez
tekrarlamalıdırlar.
Çocuğumun ağzı kokuyor; ne yapmalıyım?
Farklı yaş gruplarının spesifik ağız
kokuları bulunmaktadır. Örneğin, 2-5 yaş arası çocuklarda, sıklıkla tonsil
kriptlerinde (bağdemcikler) yerleşen besin artıkları ve bakterilere bağlı
olarak gelişen spesifik bir ağız kokusu gözlemlenmektedir.
Mutlaka önce bir pedodontiste başvurulmalıdır. Gerekli görülen teşhis ve
tedaviye rağmen hala ağız kokusu giderilemiyor ise o zaman çocuk doktorundan
randevu talep edilmelidir.
Makaleyi Yazan Hekim: Dt. Bijen
Muhit